Daha fazla bilgi için sayfayı kaydırın
Banka Havalesi
1-7 İş Günü İçinde Kargo
Uluslararası Gönderim Hızlı Kargo
%100 Güvenli Alışveriş 256B SSL
Ölçüleri : 50x60cm
İstanbul’un simgelerinden biri haline gelen Ayasofya Camisi tamamı gerçek doğal taş mozaikler ile tablo haline getirilmiştir. Bu eşsiz duvar dekorasyonu tablosunu duvarınıza asabilir, sevdikleriniz için muteşem bir hediye.
Ayasofya (Yunanca: Aγία Σοφία Agía Sofía, tam adı: Ναός τῆς Ἁγίας τοῦ Θεοῦ Σοφίας Azize Sofya Kilisesi, Latince: Sancta Sophia ya da Sancta Sapientia), İstanbul'da tarihî bir müze. Bizans İmparatoru 1.Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika plânlı bir patrik katedrali olup 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından beri ise müze olarak hizmet vermektedir. Ayasofya, mimarî bakımdan bazilika plânı ile merkezî plânı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır.
Ayasofya adındaki "aya" sözcüğü "kutsal, azize", “sofya” sözcüğü ise herhangi bir kimsenin adı olmayıp Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir. Dolayısıyla “aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına gelmekte olup Ortodoksluk mezhebinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır. 6. yüzyılın ünlü bilim adamları, fizikçi Miletli İsidoros ve Trallesli matematikçi Anthemius 'un yönettiği Ayasofya’nın inşaatında yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı ve I. Justinianus 'un bu iş için büyük bir servet harcadığı belirtilir. Bu çok eski binanın bir özelliği, yapımında kullanılan bâzı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır.
Bizans döneminde Ayasofya, büyük bir “kutsal emanetler” zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş ikonostasisti. Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi’nin bin yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mihail Kirularios 'un Papa IX. Leo tarafından aforoz edilmesine şahitlik etmiş olup bu olay, genel olarak Schisma 'nın, yani Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır.
1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.
Mozaikler
Tonlarca altının kullanıldığı Ayasofya mozaiklerinin yapımında altının yanı sıra, doğal taş, gümüş, renkli cam, pişmiş toprak ve renkli mermer gibi taş parçaları kullanılmıştır. 726’da III. Leo’nun tüm ikonaların yok edilmesi emriyle, tüm ikona ve heykeller Ayasofya’dan kaldırılmıştır. Dolayısıyla Ayasofya’da günümüzde görülen, surat tasvirleri içeren mozaiklerin hepsi ikonoklazm dönemi sonrasında yapılan mozaiklerdir. Bununla birlikte Ayasofya’da surat tasviri içermeyen mozaiklerden az bir kısmı 6. yüzyılda yapılan ilk mozaiklerdir.
1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra insan figürleri içerenlerin bir kısmı ile ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. İstanbul’u ziyaret eden 17. yüzyıl gezginlerinin raporlarından Ayasofya’nın camiye çevrilmesini izleyen ilk yüzyıllarda insan figürü içermeyenler ile içerenlerden bir kısmının sıvayla kaplanmadan bırakılmış oldukları anlaşılmaktadır. Ayasofya mozaiklerinin tamamen kapatılması 842’de ya da 18. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir.1755’te İstanbul’a gelen Baron De Tott artık tüm mozaiklerin badana altında kalmış olduğunu belirtmiştir.
Sultan Abdülmecid ’in isteği üzerine 1847 ile 1849 yılları arasında Ayasofya’da çeşitli restorasyon çalışmaları yapan ve sultandan restorasyon sırasında keşfedilebilecek mozaikleri belgeleme iznini alan Fossati kardeşler, mozaiklerin sıvalarını kaldırıp desenlerini belgelerine kopyaladıktan sonra mozaikleri tekrar kapatmışlardır. Bu belgeler günümüzde kayıptır. Buna karşılık, o yıllarda Alman hükümetince onarım için gönderilen mimar W. Salzenberg bazı mozaiklerin desenlerini de çizmiş ve yayımlamıştır.
Sıvayla kaplı mozaiklerin büyük bir kısmı 1930’larda Byzantine Institute of America adlı kurumun bir ekibi tarafından açılmış ve temizlenmiştir. Ayasofya’nın mozaiklerinin açılması ilk kez 1932’de Byzantine Institute of Americakurumunun başındaki Thomas Whittemore tarafından gerçekleştirilmiş olup, ilk gün ışığına çıkarılan mozaik "imparator kapısı" üzerindeki mozaik olmuştur.
Doğudaki yarım kubbe üzerindeki sıvanın bir kısmının bir süre önce düşmesi sayesinde bu yarım kubbeyi örten sıvanın altında mozaiklerin bulunduğu anlaşılmıştır.
Kaynak:Vikipedia
Duvar dekorasyonu için tasarlanan modern doğal taş tablolar ister çerçeve ile istenirse direk duvara yapıştırılarak kullanılabilir.
Herkesin ilgisini oldukça fazla çeken bu doğal taş mozaik tablolar tamamen doğal taştan el işçiliği ile imal edilmiştir. Hazırda bulunan modeller haricinde isterseniz kişiye özel tasarımlar yapılabilir. İç mekan ofis dekorasyonu , villa ve bina girişi kapı üzerinde kullanabileceğiniz gibi hediye de edebileceğiniz marjinal ve değerli ürünlerdir.
Fotoğrafta görünen tablo modelleri 3 boyutlu tablo olarak bilinmektedir. Hiçbir yerde eşi benzeri olmayan dekoratif mozaik tablo modelleri ile tasarımlarınızı noktalayın.
Doğal taş tabloların arkası filelidir ve tek parça halindedir.
Zaman içerisinde kesinlikle renklerde solma, deforme olma olmaz. Hiçbir boya maddesi kullanılmamıştır. Doğal taşların orjinal renkleridir.
Etiketler: Taş Mozaik Tablo - Ayasofya Camii DT1599, ,